uyku ve rüyalar
. Her ne kadar bireylerin uykuya duydukları ihtiyaç çeşitlilik gösteriyor olsa da normal bir insanın uykuda geçirdiği süre 6.5 saat ile 8.5 saat arasında bir değer oluyor.
. Çocuklar günün 2/3'ünü (16 saat) uykuda geçiriyorken yaşlandıkça bu süre günün 1/4'üne (6 saat) kadar düşebiliyor.
. Nedeni henüz anlaşılamamış olsa da insanların uyuma süreleri ile ölüm yaşları arasında bir ilişki bulunuyor. Araştırmalar, uykuları anormal seviyelerde uzun ya da kısa olan kişilerin normal olanlara göre erken ölmeye daha yatkın olduklarını gösteriyor.
. Gün ışığı ve karanlığın günlük devrimi çerçevesinde evrimleşen döngüsel biyolojik işleyişlere döngüsel ritim deniliyor.
Nasıl yani???
. Sözünü ettiğimiz bu döngüsel ritimler dikkat ve uyarılmışlık seviyelerimizle ilişkili. Örneğin, kimimiz dikkatini gece daha iyi toplayabiliyorken kimimiz gün ışığında daha etkili çalışabiliyor. Neden dersiniz? Yanıt sizi çok da şaşırtmayacak. Uzmanların yaptığı araştırmalarda, içsel saatlerimizi kontrol eden bir takım sorumlu genler bulunmuş.
. Gece nöbeti gerektiren işler, döngüsel ritimlerde aksaklığa neden olduğundan kişide sağlık problemlerini tetikleyebiliyor. Her ne kadar kimileri bu aksaklıktan diğerleri kadar etkilenmiyor olsalar da huzursuzluk ya da çalışma veriminde düşüş gösteren kişilerde melatonin tedavisine gidilebiliyor.
1.) Vücudumuzdaki biyolojik işleyişleri yavaşlatarak enerji korumak.
2.) Beden ve zihnimizi yenilemek, büyümek.
3.) Gün içinde öğrenilenlerle belleği güçlendirmek.
4.) Bilinçaltımızdaki korku ve bastırılmış güdülerle yüzleşmek (Freudyen yaklaşım).
. Yalnızca bir gece uykusuz kalmış olmak bile ertesi gece uykuya hemencecik dalmamıza neden olabiliyor. Bunun nedeninin, uyanık geçen her saat beynimizin thalamus ve serebrum bölgelerinde sayısı artan adenozin isimli nörotransmitter olduğu düşünülüyor. Bu kimyasal beyinde uyarılmışlık yaratan sistemleri bastırıyor ve uzun süre uyanık kalan bedenin uykuya dalmasını tetikliyor.
. Uyku birbirini takip eden bir takım evrelerden oluşuyor. Bu evreler sırasında kişinin yaydığı beyin dalgaları EEG adı verilen makineler sayesinde ölçülebiliyor. Kişi uykuya daldığı andan itibaren uykusu giderek ağırlaştıkça, beyin dalgaları da yavaşlayıp daha ritmik bir durum almaya başlıyor.
. Uyanıkken beynimiz alfa dalgaları yayıyor.
. Uykunun Erken Evreleri:
Evre 1: Bu evre yalnızca birkaç dakika sürüyor ve bu süre içerisinde teta dalgaları gözlemleniyor. Göz hareketleri yavaşlıyor, kaslar gevşiyor, kan basıncı düşüyor ve kişi uykuya dalıveriyor.
Evre 2: Bu evrede tetaya göre daha yavaş ve geniş dalgalar olan K kompleksleri gözlemleniyor. Alfa aktivitesi sona eriyor.
Evre 3: Yavaş, geniş ve ritmik delta dalgaları gözlemleniyor. Delta dalgaları kaydedilen beyin aktivitesinin yarısını geçtiğinde kişi Evre 4'e giriyor. Kaslar gevşiyor, solunum yavaşlıyor, vücut ısısı düşüyor.
. REM döneminde ne olup bitiyor?
Otonom sistem faaliyetleri artıyor: Nabız ve kan basıncı yükseliyor, soluk alıp verme hızlanıyor, hem kadın hem erkeklerde birkaç dakika boyunca cinsel uyarılmışlık durumu gözlemleniyor.
Beyin dalgaları uyanıkken yaydığımız dalgalarla benzerlik gösteriyor: Bu da vücudumuz uykuda olsa bile beynimizin oldukça aktif olduğunu gösteriyor.
Rüya görüyoruz: Gördüğümüz rüyaların birçoğu REM dönemi rüyaları.
Çoğumuz rüyalarımızda garip yaratıklar, günlük hayatta rastlamayacağımız türden ilginç hikayeler görürüz. Bunun nedeni, beynimizin mantıksal işleyiş ve kavramadan sorumlu tutulan frontal bölgesinin rüya görüyor olduğumuz sırada aktif olmaması. Rüyalarımızda yine oldukça duygusal hissetmemizin nedeni ise aktivite düzeyi oldukça yüksek olarak saptanan amigdala bölgesiyle bağdaştırılıyor.
1.) Gizil anlamlı rüyalar: Bu rüyalar sembolik anlamlar taşıyor ki Freud'a göre psikolojik yorumların bu rüyalar üzerinden yapılması gerekiyor.
2.) Görünür içerikli rüyalar: Bu rüyalarsa günlük hayatımızda duyduğumuz, yaşadığımız olaylarla bağlantılı olarak gördüğümüz rüyaları oluşturuyor.
. Meditasyon yoluyla kişi beyin dalgalarını değiştirebiliyor, kimi zaman uyku durumunda yaydığı dalgaları yayıyor. İşte bu yüzden de fiziksel koşulları normal bir insanı oldukça zorlayabilecek yüksekliklerde bile, soğuk havaya rağmen saatlerce meditasyon yapabiliyor.
İdeal uyku süresini hesaplama yöntemi
Kaybedilen uyku süresini nasıl telafi ederiz?
İdeal uyku süremizi, sabah kendimizi dinlenmiş hissetmemizden ve gün içi performansımızdan anlayabiliriz. Eğer ne kadar uyursanız uyuyun ertesi gün kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsanız tıbbi araştırılmaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
Ne kadar uykuya ihtiyacınız var?
İnsanlar, biyolojik saat dediğimiz aydınlık ve karanlıktan oluşan 24 saatlik periyotlara adapte olmuşlardır. Bu saat, her gece ortalama 8 saatlik (6 ila 9 saat arasında) bir major uyku episodunu başlatır. Her insan kendi uyku ihtiyacını belirler. İdeal uyku miktarımızı, basitçe sabah kendimizi dinlenmiş hissetmemizden ve gün içi performansımızdan anlayabiliriz. Eğer ne kadar uyursanız uyuyun ertesi gün kendinizi dinlenmiş hissetmiyorsanız, uyku bozukluklarının da içerdiği tıbbi araştırılmaya ihtiyaç duyabilirsiniz.
Uyku eksiği hafta sonu tamamlanır mı?
Hafta sonları 30 dakika daha fazla uyumaya ihtiyaç duyarız bu hafta içi biriken uyku eksikliğine bağlı olabilir. Şunu anlamalıyız ki, hafta sonu fazla uyuyarak ileriki zamanlar için uyku depolayamayacağımız gibi kaçırdığımız uyku zamanını sonradan yakalamamız mümkün değildir. Çünkü kaybedilen uyku süresi ertesi gün hemen etkilerini araba kullanırken, iş performansının düşmesinde, öğrenme ve hafızada kendini gösterir.
Uyku alışmalar göstermektedir ki uyku kaybı, sorumluluklarınızı yerine getirme, araç kullanımı, dikkat ve görmede problemlere neden olmaktadır. Tanı için aile bilgisi de önemlidir Uykunun tam olarak değerlendirilmesinde hasta ve yakınlarının sağladığı bilgiler; polisomnografiden elde edilen veriler ve diğer fizyolojik değerlendirmeler esas alınmaktadır. Uyku hastalıkları için kesin tanı bu iş için özel donanımı olan, uyku laboratuvarı dediğimiz mekanlarda konulsa da kötü uykudan şikayet edenlerin hepsinin şikayeti laboratuvarda doğrulanamamakta veya belirgin bir yakınması yokken tetkiklerle patoloji ortaya konabilmektedir.
YATMADAN ÖNCE DERİN NEFES ALIN VE HOŞ HAYALLER KURUN
Akşamın son saatlerine yakın yavaş yavaş gevşemeye başlayın. n Yatağa gitmeden bir buçuk iki saat önce işlerinizi sonlandırın. n Yatakta gevşeme egzersizi uygulayın n Nefes almaya yoğunlaşın ve derin nefes alıp verirken size güzel, hoş gelen düşünce ve hayalleri düşünün. n Birkaç saniye
aralıklarla sizin için anlam taşımayan bir sözcüğü tekrarlayın. n Bu nefesler arasında kol ve bacaklarınızı, yüz-göz omuz kaslarınızı hafifçe kasıp gevşetin. n Bu gevşeme tekniğini gün içinde de belli aralıklarla uygulamaya devam edin. Günün hesabı ne zaman yapılmalı? Eğer günün hesabını yatakta yapıyorsanız, bunu yataktan önce yapmış olmaya gayret edin. Hatta yazın. Akşam saatlerinde yaptıklarınız, yapmayı planladıklarınızı yazmayı yatarak düşünmeye tercih edin. Bunun için de tüm akşamınızı harcamayın yarım saat yeterli olur.
UYKU HİJYENİ İÇİN NELER YAPABİLİRİZ?
Uyku bozukluklarında tedaviden önce bizlerin yapabileceği uygulamalar vardır. Sadece uykusuzluktan yakınanlar için değil hepimizin her an böyle bir sorunla karşılaşma ihtimalimiz nedeniyle yapılacak bazı düzenlemeler vardır. Bu önerilere uyku hijyeni de denir.
Yatağınız rahat olsun.
Yatağa geleneği bozmamak için yatmayın.
Yatakta kitap okumayın ve televizyon seyretmeyin.
Geceleri uzun süre bilgisayar karşısında olmayın.
Uyku saati yaklaştıkça evdeki ışık miktarını azaltın.
Yatmaya yakın egzersiz yapmayın.
Akşam saatlerinde kafeinli içecekler içmeyin. Çayda çok masum değil tabiî ki..
Yatmadan önce ağır gıdalar almayın. Hassas olduğunuz gıdalardan uzak durun.
Gece boyunca saate bakıp durmayın.
Yattığınız odanın loş olmasına ve fazla sıcak ya da soğuk olmamasına dikkat edin.
Yirmi dakika içinde uyuyamadığınız takdirde yataktan çıkın.
Uyumak için alkol almayın.
Gün içinde mümkünse uyumayın özellikle de akşam saatlerinde.
Hafta sonlarında gereğinden fazla uyuyup dengeyi bozmayın.
Unutmayın bu programı uygular uygulamaz düzelme olmaz. Düzenli uygulandığı takdirde faydalı olacaktır.
Geçmişi bugünü birlikte yatağa almayın, düşünce gevişi yapmayın yatakta.